ZENGİNFAKİR
Resulullah (sav) “Veren el, alan elden hayırlıdır” buyurmaktadır.
Dolayısıyla Mü'minler ,en sevdiği mallardan ,ihlasla infakta bulunmalıdırlar.
Allah yolunda harcama,Nafaka verip geçindirme.Helal yollardan kazanılan malı,ihtiyaca ve dinin gerekli yada hoş gördüğü yerlere harcama,sarfetme.Allah'ın biz insanlara bir rızk olarak verdiği görünür görünmez nimetleri yayma .Sadece maddi varlıktan değil,ilim gibi manevi varlıklardan da infak edileceğini,Allah “ Bizim rızık olarak verdiklerimizden” ifadesi ile belirtmektedir.Bir terim olarak ;gerek akrabağ lardan ve gerekse diğer insanlardan yoksul ve muhtaç olanlara para veya maişet yardımı yaparak,onların geçimini sağlama,demektir.
İslam hukukunda geniş bir kapsamı olan infak'ın, yoksul ve muhtaçlara yapılan zekat,sadaka ve benzeri yardımları da kapsadığı gibi,aile reisinin bakmakla yükümlü olduğu kimselere harcama yapmasını da içine alır.
Müminlerin üstün vasıflarından birisi de mallarını infak etmeleridir. Nitekim Kur'an-ı Kerim de:”Onlar(mü'minler)gaybe iman ederler, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden de infak ederler”(2/3) .Hesap gününe inanan her Müslüman, malın kendisi için bir imtihan sebebi olduğunu bilmelidir ve mali ibadetlerini eda etme hususunda titiz davranmalıdır.
“Ne infak edeceklerini sana sorarlar. Deki, hayır olarak infak ettiklerinizi ebeveyninize, yakınlarınıza, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara (harcayın).
Bir hadis'i şerifte”kişinin infak edeceği en hayırlı para çoluk çocuğuna harcadığı, Allah yolunda(cihatta )bineğine harcadığı, yine Allah yolunda arkadaşlarına harcadığı paradır.
Resulullah (sav) ın hadislerinde her çeşidiyle infak vurgu ile tavsiye ve teşvik görür.
O herkesin yarım hurma ile de olsa kendisini kurtarmasını, sadakanın rızkı çoğaltacağını,ömrü ve malı ve bereketi artıracağını ve zafere sebep olacağını söyler.
Allah cc da yapılan bir infak'ın maldan eksilmeyeceğini yerinin Allah cc tarafından doldurulacağını haber verir.(34/39)
Kur'anı Kerimde”Onların malarında sailin ve iffetinden dolayı dilenemeyen yoksulun da bir hakkı vardır”hükmü belirtilmiştir(51/19).Mü'min lerin mallarıyla, canlarıyla ve dilleriyle cihat etmeleri, emredilmiştir.
İnfak amelinin edası için ilk şart imandır.
H.z Aişe(r.anha)validemizden rivayet edilen bir hadis-i şerifde bu mahiyet açıkça ortaya çıkmaktadır.
“Bir gün Resulullah (sav)e 'Ya Resulullah!.. Cahiliye devrinde Abdullah İbn-i Ced'an ,misafiri ağırlar,akrabayı ziyaret eder,köleleri kölelikten kurtarır ve komşularına iyilik ederdi. Bunların kendisine bir faydası oldumu? Diye sordum.Resulullah (sav) Hayır!dedi.'O hiçbir zaman Allah'ım ceza gününde beni bağışla! demedi.buyurdu.
İnfak amelinin edası için ikinci şart ihlastır.
Kur'an-ı Kerimde,muttaki mü'minlerin infak hususundaki tavırları izah edilmiştir.” Yemeğe olan sevgilerine rağmen,yoksulu,yetimi ve esiri doyururlardı.'Biz size ancak Allah'ın rızası için yediriyoruz.Sizden ne bir karşılık,ne de bir teşekkür istemeyiz.Çünkü biz Rabbimizden,o suratların ekşiyeceği çetin günden korkarız derlerdi,işte bundan dolayı Allah ,o günün şerrinden onları korumuş, yüzlerine bir güzellik,kalplerine sevinç vermiştir.(76/8-11)
Sahabe infak amelini eda etmek için ,genellikle gece karanlığından faydalanmıştır.Buna imkanı olmazsa ,fakir bir kimse uyurken,infak edeceği malı yanına bırakıp,oradan hızla uzaklaşmışlardır.
İnsanın fıtratın da olan özelliklerinden birisi de iyilik gördüğü kimseyi sevmek ,kötülük gördüğü kimseden de uzaklaşmaktır.Bazen yaptığı iyiliği başa kakarak ,keşke bu iyiliği yapmasaydı ,dedirtecek noktaya getirenlerde olur.
Allah cc Kur'an-ı Kerim'de :”Mallarını Allah yolunda harcayıp da sonra o harcadıklarının arkasından başa kakmayan ve eziyet etmeyenler yokmu Onların,Rableri katında mükafatları vardır.Onlara hiçbir korkun yoktur,mahzun da olacak değillerdir onlar.” Buyurmuştur.(2/262)
Yapmış olduğu iyiliği her fırsatta dile getiren başa kakan ve karşısındakini rencide eden kimse,Allah rızası için infak etmemiş olur.Allah cc ın buyurduğu gibi iyiliği başa kakmayan ve diliyle eza vermeyenler için korku kaldırılmıştır.
İnfak ta başa kakma ve minnet duygusunun olmayacağını, çünkü verenin aslında Allah'ın malından verdiğidir.Kuran'da “infak ederler” ifadesi de ,hem başka harcamalar için degil,ihtiyaç için verirler,hemde ,vedikleri çok az olmayıp bir ihtiyacı karşılayacak kadar olur anlamı verir ki “infak'ın “asıl özellikleri de bunlardır.
Diğerlerinede !..Allah cc “İyi ve güzel bir söz veya bir ayıbı örtme ;ardından eziyet gelen (başa kalkılan) bir sadakadan hayırlıdır.Allah (kullarının infaklarından ) müstağnidir,halimdir”.hükmünü buyurmuştur . (2/263)
İslam toplumu iyilik ve takva sahibi fertlerin bir araya gelmesiyle hayat kazanır .Bu fertler hayır konusunda birbiriyle yarışırlar.iman eden ,Salih amel işleyen , birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye eden insanlar hüsrandan kurtulabilirler.
İnfak amelinde en önemli husus “Müslüman en sevdiği şeylerden infak edecektir
.Kur'an-ı Kerim de.İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey ALLAH'ıve Resulunü tanımamaları,namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.(9/54)
“Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda ) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş olamazsınız.Her ne infak ederseniz Allah onu bilicidir. Buyrulmuştur. (3/92)
Bu ayeti kerime nazil olunca ,sahabe infak hususunda birbirleriyle yarışmışlardır. Ensardan Hz Talha (ra) Mescidi Nebi nin karşısında bulunan ve “Beyraha” denen çok kıymetli bahçesini infak etmiştir.
Hz .Ömer(ra)malının en iyisi olan Hayber hurmalığını vakfeder.
Hz. Cabir(ra) Ben hicret edenlerden veya ensardan,mal sahibi olupda infak da bulunmayan hiç kimseyi hatırlamıyorum.diyerek,sahabenin bu husustaki tavrını izah etmiştir.
Mü'min lerin dine karşı takınmaları gerekli tavrı ve onların imanlarında aranan bütünlüğü ve tamlığı belirtmekte ,islamın iman temeline dayalı tam bir teslimiyet ile yaşanabilineceğini göstermektedir.Gerçek kurtuluş tam teslimiyettir.Gerçek hürriyet yalnızca Allah'a kulluktadır.Müslüman kendi yaşam biçimine göre ,kendi kafasına göre değil,sadece Allah'ın belirlediği islama göre Müslüman olmak zorundadır .Aksi halde hüsrana erenlerden olur.
“Ey iman edenler,Allah'a,Allah'ın peygamberine ,peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaplara inanmakta sebat gösterin.Kim Allah'ı,meleklerini,peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmış gitmiştir(4/136)
İslami mücadelenin hedefine varabilmesi için iyilik ve takva hususunda birbiriyle yarışan,muttaki mü'minlerin infak şuurunu devamlı yaşatmaları ,gündemde tutmaları Allah'ın üzerlerine bir borcudur……
MUSTAFA KEMENDİ ………12/03/07 ---00:03.
